28 Şubat 2012 Salı

Hamilelik 9 Ay 10 Günmüş... Peh!

İşte annelikle ilgili klişelerin belki de en esaslısı bu. Bir yerden hamilelik 9 ay 10 gün sürer lafını işitince içimden hemen "Peh" diyesim geliyor, "Siz bu işi bilmiyorsunuz".
Dışarıdan bakanlar ve her şeyi görünenden ibaret sayanlar zannediyor ki bebeği anne karnından çıkarıp, kordonu kesersek hamilelik biter, ortaya iki ayrı insan çıkar. Evet görünüşte böyle, ama bir de annelere sorun bakalım işin gerçeği bu kadarmıymış? Bence bebeği anneye bağlayan 2 farklı kordon var, biri neşter darbesiyle kesilse bile diğeri annenin kalbinden başlayıp, zihninden geçerek bebeğe bağlanıyor. Ve bu psikolojik kordon değil doktorların, hiç kimsenin ulaşamayacağı bir yerde 9 ay 10 gün sonrada varlığını sürdürmeye devam ediyor. Yani anneler fiziksel doğumdan sonra bir süre daha psikolojik olarak hamile olarak yaşantılarını sürdürüyorlar. 


Sanırım çiçeği burnunda anneler bu psikolojik hamilelik kavramını kendi duygularından hemen tanıyacaklardır, zaten ben de daha tazecik bir anneyken fark etmiştim bunu. Bir gün bebek görmeye gelen arkadaşlarımla daha rahat konuşabilmek için mutfağa çekildik ve kapıyı kapattık, benim bebeğim ise annemle öbür odada kaldı. İlk birkaç dakikadan sonra bebekten ayrı olduğum, aramızda kapalı bir bir kapı olduğu ve ağlasa sesini duyamama ihtimalinden dolayı bende çok rahatsız edici bir huzursuzluk başladı. Ve o gün anladım ki normal anne çocuk ilişkisinden öte hala bizi bağlayan ve annenin bebeğinden uzaklaşmasına izin vermeyen bir kordon var. Biz hala o içimdeymişçesine bir arada olmalıyız. Başka bir gün de güya biraz hava almak için dışarı çıktım, sözümona biraz kafamı dağıtacağım markete giderek:) Ama gidip de gelene kadar tek düşündüğüm evdeki küçük kuş oldu, o hala benim içimdeydi... Sanki aradaki mesafe açılınca okadar da uzun olmayan bizim psikolojik kordonumuz geriliyor ve bana acı veriyordu, bebeğiminde bundan memnun olmadığı muhakkak....


Zaten bebekler de hamileliğin 9 ay 10 gün olduğu safsatasını yalanlıyor. Söylenildiğine göre bir bebek uzun bir süre kendini annesinin bir parçası zannedermiş ve ayrı bir varlık olduğunu ayırt edemezmiş...Hatta rüyalarında anne karnındaki gibi su içinde yüzdüklerini görürlermiş tatlılar.


İşte böyle bence fiziksel hamilelik tak diye kesilse de, psikolojik olarak anneler bebeklerini içlerinde taşımaya, bebeklerde annelerinin içinde olduklarına inanmaya devam ediyor... Ve bu konuları araştıranların çoğu anne olmadığı için işin bu kısmı biraz atlanıyor. Siz ne dersiniz?



25 Şubat 2012 Cumartesi

Var Mı Bir Bebeği Keşfetmekten Ötesi?





Bir bebeğim olacağını öğrendiğim andan itibaren bir merak sardı beni... Bir bebek neydi, nasıl bişeydi, ne yer, ne içerdi? Öğrenmek için kitaplara saldırdım, internete dadandım, sordum soruşturdum;  bişeyler öğrendim ama cevabı anne olduktan sonra içimde buldum. Bebeğimin gözünün içine bakmak, seslerini dinlemek ama en çok da onu sezmek bana çok şey öğretti, başka bir dünya keşfettim. Bilimselliğin mekanik ve genelleyici bilgisinden çok öte sezerek, severek, kalpten kalbe akan gerçekleri içim mutluluk dola dola keşfettim. Ve sonra başka anneler kimbilir neler keşfetmiştir derken bu blog'u kurmak aklıma geldi. Bebeklerimizle ilgili minik keşifleri birbirimizle paylaşalım ve bebeklerle ilgili en yetkili kişiler "anneler" olarak sıcaık bir yolculuğa çıkalım istedim. Öyleyse haydi paylaşmaya!